Eğitim sisteminin etkinliğinde ve kalitesinde tüm paydaşların rolü önemlidir. Eğitim sistemi öğretmen, yönetici, öğrenci, veli, iletişim, kaynak gibi birbirine bağlı ve bağımsız sistemlerden ve daha birçok alt sistemden oluşmaktadır. Eğitim sistemleri kalite anlayışına göre hem sorgulanması hem de yapı, işleyiş ve bütün eğitim süreci dikkate alınarak gözden geçirilmesi ve geliştirilmesi gereken bir sistemdir. Etkili ve verimli bir eğitim sisteminin varlığı okul ve aile arasındaki iletişimin gücüne bağlıdır. Okul ve aile arasındaki güçlü iletişimin öğrenci başarısı üzerinde faydalı ve etkili olduğu konuyla ilgili yapılan araştırmaların hemen hemen hepsinde ortaya konmuştur. Öğrenci başarısı üzerindeki bu olumlu etkinin devamlılığı, söz konusu bu ilişkinin sağlamlaştırılması ve geliştirilmesiyle mümkündür. Eğitimde kaliteyi arttırmak için ailenin okula ilişkin tutumu, ailenin okulla kurduğu iletişim ve ailenin çocukla olan iletişimi gibi unsurların dikkate alınması gerekmektedir. Bu yaklaşım kapsamında araştırmanın amacı, eğitimde okul ve aile ilişkisinin etkililiğinin genel olarak incelenmesidir. Bu çerçevede çalışmada okul ve aile ilişkilerinin mevcut durumu, karşılaşılan problemler ve bu iki paydaş arasındaki ilişkinin geliştirilmesine yönelik önerilere yer verilmiştir.

Bu çalışmada nitel araştırma desenlerinden biri olan anlatı araştırması ele alınmıştır. Çalışma kapsamında alanyazın taraması yapılarak anlatı analizinin tarihsel gelişim süreci, kavramsal temelleri, araştırma süreci, araştırma türleri, anlatı araştırmalarında geçerlik, güvenilirlik ve etik konuları ile bir anlatı araştırmasının güçlü ve zayıf yönleri verilmiştir. Bu çalışmanın, özellikle eğitim araştırmaları kapsamında sıklıkla karşılaşılmayan bir nitel araştırma deseni olan anlatı araştırmasını ayrıntılı bir şekilde ele alması açısından önemli olduğu düşünülmektedir.

Değişim, çevresiyle etkileşime giren, çevresini etkileyen ve çevreden etkilenen tüm örgütler için kaçınılmazdır. Beklenmedik bir kriz durumunda örgütlerin planlı bir değişim sürecini tasarlayarak bu değişimi başlatması ve bir sonraki değişime kadar bu süreci başarıyla tamamlaması beklenmektedir. Dolayısıyla, örgütlerde değişim sürecinde değişim stratejilerinin kullanılması ve değişimin planlı bir biçimde gerçekleştirilmesi önemlidir. Bu araştırmada, örgütsel değişime yönelik kavramsal bir değerlendirmenin sunulması amaçlanmış olup bu kapsamda; örgütsel değişim, örgütsel değişim yaklaşımları, değişimin zorlukları ve değişime direnç, değişimde liderin rolü ve okullarda değişim konuları açıklanmıştır. Bu çalışmanın örgütsel değişime ilişkin kavramsal çerçeveyi bütüncül bir yaklaşımla ele alması açısından önemli olduğu düşünülmektedir.

Bu araştırmada Geogebra’nın matematik öğretimi süreçlerinde kullanılmasına ilişkin öğrenci ve öğretmen görüşlerini tespit etmeyi amaçlayan araştırmaların incelenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmada doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma veri toplama sürecinde internet kaynakları taranarak matematik öğretiminde Geogebra kullanımına yönelik öğrenci görüşlerine ilişkin yapılmış olan on farklı makale incelenmiştir. Yapılan araştırma için tarama aşamasında arama motoruna matematik öğretiminde Geogebra kullanımı şeklinde bir anahtar kelime girilmiş ve tam metinlere ulaşım izni olan on farklı makale incelenmiştir. Verilerin analizinde doküman analizi yapıldıktan sonra araştırmacı tarafından çalışmaların amacı, örneklem grubu, örneklem seçim yöntemi, veri toplama araçları, veri analizi yöntemi ve bulgularına bakılarak tema kodları oluşturulmuş ve bulgular tablolarla sunulmuştur. Araştırmada verilerin analizinde betimsel analizden faydalanılmıştır. Araştırma sonucunda Geogebra kullanımının öğrencilerin akademik başarılarına olumlu katkıda bulunduğu, öğretmen adaylarının da öğretim süreçlerinde Geogebra materyallerinin kullanılmasına yönelik olumlu görüşlere sahip oldukları sonuçlarına ulaşılmıştır.