Günümüzde okul öncesi dönemde çocuk hakları eğitimine her geçen gün biraz daha fazla önem verilmekte ve okul öncesi dönemde çocuk hakları konusunda nasıl ve hangi tür etkinliklerle farkındalık yaratılabileceği konusunda yapılmış çalışmaların sayısı giderek artmaktadır. Bu araştırma; 60-72 aylık çocukların, çocuk haklarına yönelik algılarını, çocuk hakları temalı eğitici drama uygulamaları ile çocukların algılarında değişimin olup olmadığını ve çocukların algılarındaki değişimin ne yönde olacağını incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim araştırma deseni kullanılmıştır. Bu araştırma, 2022-2023 eğitim-öğretim yılında İstanbul’un Ümraniye ilçesinde bulunan Millî Eğitim Bakanlığına bağlı bir kamu okuluna devam eden 60-72 aylık 18 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu, amaçlı örnekleme yöntemine göre seçilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Çocuk Hakları Resim Formları” ve “Çocuk Hakları Eğitimi Çocuk Soru Listesi” kullanılmıştır. Çocukların eğitici drama uygulamaları öncesinde ve sonrasında çizdikleri resimlerinden elde edilen bulguların analizinde içerik analizi yöntemine başvurulmuştur. Araştırma sonuçları, çocukların çocuk hakları temel ilkelerine yönelik algılarının gerçekleştirilen eğitici drama etkinlik uygulamaları sonrasında gelişip değiştiğini göstermektedir. Araştırma sonuçlarından yola çıkılarak araştırmacılara çocuk haklarının öğretiminde farklı yöntemlerle yeni araştırmalar gerçekleştirilip sonuçlarının paylaşılması önerisinde bulunulmuştur.

Bu çalışma, robotik sanatın estetik ve kültürel boyutlarını inceleyerek, sanat ve teknoloji arasındaki bu yenilikçi alanın önemini ve potansiyelini araştırmayı hedeflemiştir. Robotik sanat, sanatçıların robotik teknolojilerle eserler yaratmalarını içerir ve sanat ile teknolojinin sınırlarını zorlar. Başka bir deyişle, geleneksel sanat pratiklerini sadece değil, izleyici ile eser arasındaki etkileşimi de yeniden tanımlar. Çalışmada, robotik sanatın kökenleri, tarihsel gelişimi ve teknolojik ilerlemelerle nasıl paralel bir seyir izlediği ele alınmıştır. Araştırma kapsamında, robotik sanatın farklı türleri ve uygulama alanları incelenmiş, gelecekteki kullanım ve etkilerine dair öngörüler sunulmuştur. Ayrıca, robotik sanatın sanat dünyasındaki yeri ve sanatçılar üzerindeki etkileri anlamak için önde gelen sanatçılar ve eserleri analiz edilmiştir. Bu analizler, robotik sanatın, sanatçılara yeni ifade biçimleri ve teknikler sunarak yaratıcılığı nasıl teşvik ettiğini göstermektedir. Makalenin bulguları, robotik sanatın sadece estetik bir deneyim sunmakla kalmayıp, toplumsal ve kültürel tartışmaları başlatma potansiyeline sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Robotik sanat, insan-makine etkileşimlerine dair yeni perspektifler sunarak sanata ve bilime önemli katkılar sağlar. Bu nedenle, robotik sanat üzerine yapılan çalışmalar, sanatsal, teknolojik ve toplumsal gelişmeler açısından büyük bir değere sahiptir. Makale, bu alanın daha fazla araştırılması ve desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, gelecekteki çalışmalar için önemli bir temel oluşturmayı amaçlamaktadır.

Bu araştırmanın amacı, okul öncesi dönemi çocuklarda (3-6 yaş) sekiz haftalık müzikli hareket eğitiminin bazı fiziksel uygunluk parametrelerine etkisinin incelenmesidir. Araştırmada, çalışmaya gönüllü olarak katılan 40 okul öncesi dönem öğrencisi deney grubu (yaş: 4.9±0.7 yıl, boy: 111.15±6.7 cm, vücut ağırlığı: 18.850±3.2 kg, n:20) ve kontrol grubu (yaş: 4.65±0.48 yıl, boy: 109±5 cm, vücut ağırlığı: 18.85±3.23 kg, n:20) olmak üzere rastgele şekilde gruplara ayrılmıştır. Çalışmaya katılan bireylere haftada 3 gün, 8 hafta süreyle bireylerin bedensel ve gelişim özellikleri göz önüne alınarak deney grubuna okul programına ek olarak hareketli müzik eğitimi programı uygulanmıştır. Vücut kitle indeksi, Vücut ağırlığı, Esneklik, Flamingo denge testi ölçümleri yapılmıştır. Araştırmanın bulguları kapsamında, grupların antrenman öncesi ve antrenman sonrası performanslarının karşılaştırılmasında, müzikli hareket eğitimi sonrası, Vücut kitle indeksi (t=5,870; p˂.05), Vücut ağırlığı (t=-2,197; p˂.05), Esneklik (t=2,985; p˂.05), Flamingo denge testi (t=4,537; p˂.05) becerilerinde anlamlı bir fark olduğu görülmektedir. Genel olarak antrenman öncesi ve sonrasına bakıldığında hareketli müzik eğitimi uygulanan grubun daha olumlu yönde geliştiği tespit edilmiştir. Araştırmanın sonucunda, okul öncesi dönemi çocuklarda (3-6 yaş) sekiz haftalık müzikli hareket eğitiminin Vücut kitle indeksi, vücut ağırlığı, esneklik, flamingo denge testi becerilerine olumlu katkılar sağladığı saptanmıştır. Okul öncesi dönemi çocuklarda herhangi bir ölçüm alınırken, önceden bilgilendirilmenin yapılması büyük önem taşımaktadır. İlk gün ölçümün alınması sağlıklı olmayabilir. Önce bireyler ile tanışıp bir süre vakit geçirmek ve daha sonraki günlerde ölçümleri yapmak tedirginliği azaltacaktır.

Araştırmanın amacı, atasözlerinin ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin eleştirel düşünme becerilerine olan etkisini belirlemektir. Araştırma, nicel ve nitel araştırma yöntemlerinin bir arada kullanıldığı karma yöntem ile gerçekleştirilmiş olup araştırmada karma yöntem tasarımlarından sıralı açıklayıcı desen kullanılmıştır. Araştırmanın nicel kısmında, atasözlerinin öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerine olan etkisini belirlemek için Gerçek Deneysel Desenlerden “Öntest- Sontest Kontrol Gruplu Seçkisiz Desen” kullanılmıştır. Araştırmada ölçümlerden elde edilen nicel veriler, SPSS programı ile analiz edilip bağımsız gruplar t-testi uygulanarak sonuçlar bulgular kısmında tablolara aktarılmıştır. Araştırmanın nitel kısmında ise görüşme tekniği kullanılmış ve öğrencilerin uygulama sürecine yönelik atasözleri yoluyla gerçekleştirilen eleştirel düşünme etkinlikleri hakkında görüşleri alınmıştır. Alınan görüşlerden elde edilen veriler tablolar halinde sunulmuş, katılımcıların ifadelerine doğrudan yer verilerek tematik kodlama tekniği ile raporlaştırılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2023-2024 eğitim öğretim yılında Aydın ili Germencik/Ortaklar bölgesinde bir devlet okulunda öğrenim gören kontrol grubundan 25 ve deney grubundan 25 öğrenci olmak üzere toplam 50 ilkokul dördüncü sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Nicel ve nitel veri toplama araçlarından elde edilen veriler doğrultusunda; atasözlerinin ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin eleştirel düşünme becerilerine olumlu etkisinin olduğu, ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin atasözleri yoluyla eleştirel düşünme becerilerinin geliştirilmesine yönelik uygulanan etkinliklerin hoşlarına gittiği, bu etkinliklerin dil ve düşünme becerilerine katkı sağladığını ve bu etkinliklerle ders işlemeye devam etmek istedikleri sonucuna ulaşılmıştır. Bu doğrultuda, ilkokul ders kitaplarında atasözlerine daha fazla yer verilmesi ve eğitim öğretim etkinliklerinde atasözlerinin daha fazla kullanılması önerilir.